30 Temmuz 2007 Pazartesi

KAÇ DÜĞÜM ATILMIŞ

Bu öykü, yüzyıllar önce gözlemlenen bir olayı nakletmektedir:Keşiş bir araştırma yapmak için bir köye gitmişti. Önce o köyün mezarlığına girdi. Çünkü kültürlerin, yaşam felsefesinin böyle yerlerde gizli olduğuna inanıyordu. Gözleri birden mezar taşlarının üzerindeki rakamlara takıldı. Mezartaşlarında 5, 867, 900, 20003, 4979, 7, 421 örneği, birbiriyle hiç de bağlantısı olmayan rakamlar vardı. Uzun uzun düşündü, fakat bu rakamların anlamını çözemedi. Köyün en bilgesine gitti, ona sordu; “Nedir bu rakamlar Tanrı aşkına?” dedi. “Bu rakamların gösterdikleri ay mıdır, yıl mıdır? saat midir?” Bilge kişi gülümseyerek cevapladı: “Bizler bebeklerimiz doğduğu zaman, bellerine bir ip bağlarız” dedi. “Yaşamı boyunca her güldüğü an, o ipe bir düğüm atarız. Öldükten sonra ise, bellerindeki düğümleri sayar, düğümün sayısını mezartaşına yazarız.” Bilge kişi, karşısındaki keşişin bir şey anlamadığını görünce açıklamasını sürdürdü: “Böylece onun, ne kadar ‘yaşamış' olduğunu anlarız.” Gülümsemeyi unutmayın…

Hiç yorum yok: